ana sayfa
türkü sözleri
türkü notaları
türkü hikayeleri
gönül verenler
bağlama-nota
ozanlarımız
halk müziği
konser-tv
kitaplık
yazılar
sözlük
arşiv
linklerimiz
görüşleriniz
site içinde ara

Güncellemelerden haberdar olmak için
e-mail listemize üye olunuz. 

İsim: 
E-mail: 
            

  

Aşık Mahzuni Şerif Şiirleri 2


Devran

Kör olası devran tersine döndü
Akar gözlerimin yaşı dem gibi.
Bize doğan güneş yoruldu söndü
Zalim hayat sanki benim nem gibi.

Bahar geldi pınarlarım kurudu
Dağlarımı kara bulut bürüdü
Bize tatlı bakan gözler çürüdü
Karşımızda beyler gezer kem gibi.

Evrak evrak günahımız yazıldı
Yavaş yavaş kör kuyular kazıldı
Korkarım dünyanın karnı bozuldu
Beyler bizi yedi gitti yem gibi

Dost Mahzuni aktı aktı duruldu
Zalimin günahı benden soruldu
Ezildi bellerim sanki kırıldı
Yorgun atın ağzındaki gem gibi....>>


Dile Kolaydır

Akılsız diyerek dost beni taşlar
Artık adam olmak dile kolaydır.
Ne bilsin belayı belasız başlar
El davulu çalmak dile kolaydır.

Kim istemez nazlı yari sarmayı
Kim istemez her gün bayram görmeyi
Çocuk bile bilir akıl vermeyi
Hak'ka secde kılmak dile kolaydır.

Evim yok barkım yok sermaye sıfır
Vücudum müslüman kaderim kafir
Sağımdan solumdan yağıyor küfür
Gayri rahat bulmak dile kolaydır.

Ömrüm oruç geçti bayram görmedim
Mevla'm ayak vermiş bir gün gitmedim
Çok ham yetiştirdim kendim yetmedim
Kayadan su almak dile kolaydır.

Mahzuni Şerifim zordur bu dünya
Düşünce görülür Hanyayla Konya
Ne İngiliz koydum ne de Almanya
Gayri insan kalmak dile kolaydır....>>


Divane Gönlüm

Bir gönüle benzemiyor
Şu benim divane gönlüm
Bulutları ezemiyor
Şu benim divane gönlüm.

Saraylarda hırsız ister
İnsanları arsız ister
Kar içinde karpuz ister
Şu benim divane gönlüm.

Mahzuni'yim ne diyorum
Canı dosta adıyorum
İşte geldim gidiyorum
Şu benim divane gönlüm....>>


Diyarbakır Geceleri

Bir geceye benzemiyor
Diyarbakır geceleri
Bulutları süzemiyor
Diyarbakır geceleri.

Diyarbakır ovaları
İnliyor zarı zarı
Doğunun bahtsız diyarı
Diyarbakır geceleri.

Mahzuni'yim ne diyorum
Canı dosta adıyorum
İşte geldim gidiyorum
Diyarbakır geceleri....>>


Doğmuş Gibiyim

Ana baba hısım akran neyimiş
Sanki bir kayadan doğmuş gibiyim.
Denizler kayalar boşa büyümüş
Ben de bir damladan yağmuş gibiyim.

Bir zaman oturdum boynumu büktüm
Hayat bir hiçmiş bıktım ha bıktım
Ben kendi aklımca dünyayı yıktım
Aslında bir taşa değmiş gibiyim.

Kel başımı çok toprağa tarattım
Susuz çiftliğimde pirinç ürettim
Eminim ki neler neler yarattım
Beni yaratanla doğmuş gibiyim.

Mahzuni'yim bir anadan doğmadım
Aşkımdan gayriye boyun eğmedim
Koskocaman bir dünyaya sığmadım
Bir fındık içine sığmış gibiyim....>>


Doğru Ve Yalan

Bir milletin şerefini üstüme
Aldığım doğrudur, sattığım yalan!
Millet aleyhine çürük bir döşek
Bulduğum doğrudur, yattığım yalan!

Ben eski kendimim, yenisi oldum
Kinnisi olmadım kimissi oldum
İnsan gemisinin denizi oldum
Yüzdüğüm doğrudur, battığım yalan!

Kim neye taparsa karışmam ona
Haddim değil Allah görevi bana
Herkes gibi dünya denen bir hana
Geldiğim doğrudur, gittiğim yalan!

Mahzuni'yim boşa yorulmasınlar
Bizden ayrı diye kırılmasınlar
İnsan düşmanları darılmasınlar
Bulduğum doğrudur, sattığım yalan!...>>


Durmuş'a Mektup

Durmuş bizim köyden haber sorsan
Harman kalktı, bulgurları serildi.
Onyedi yıl evvel ölen Haceli
Seksenbir yaşında geri dirildi.

Kömüş Hasan ineğini satıyor
Kasım harmanında düğün tutuyor
Cin Mehmet yatağa düştü yatıyor
Bir acayip kulakları gerildi.

Götürdüler İbiklerin Tulay'ı
Kel muhtara sövdüğünden dolayı
Kır Bekir bilmeden atmış kalayı
Çok ayıp yerinden serum verildi.

Üç it tuttu Yahya'ların Hasan'ı
Toz ediyor o geceye basanı
Bizim Yusuf değiştirmiş lisanı
Laf ederken kırım kırım kırıldı.

Mahzuni bu kadar işte Durmuş'um
Selam verip hatırını sormuşum
Gece olmuş geç farkına varmışım
Sığır geldi sıpaları derildi....>>


Dürzüler

Bizim köyün tek sahibi
Bir kınalı dürzü dürzü
Kan emiyor yılan gibi
Bir kınalı dürzü dürzü.

Dürzülerde olmaz gurur
Dürzü başı eğik durur
Dışı müslüm içi gavur
Bir kınalı dürzü dürzü

Dürzü gezer nazlı nazlı
Dürzüde çok şey gizli
Bizim dürzü dört boynuzlu
Bir kınalı dürzü dürzü.

Dilinde cennet âlası
Yüzünde kara cilası
Mahzuni'nin baş belası
Bir kınalı dürzü dürzü...>>


Düştü

Gene bir firkate geldim
Gönül kalktı yola düştü.
Oy seni seven âşıklar
Bunca dilden dile düştü.

Yanımda bir nur ışılar
Nura gark olur kişiler
Cem olunca bektaşiler
Laden kıylû kale düştü.

Dost Mahzuni bağlaşalım
Dost deyipte ağlaşalım
Her yıl, her yıl buluşalım
Şanımıza böyle düştü....>>


Düzene Tepki

Gene it dilinden çaldı makamlar
Çok ayılar göbek attı hırsınan.
Çayırın harmanı çıktı bakalım
Uyuz beygir şaha kalktı tırsınan.

Kolay çıkmaz bu tahtanın cilası
Temeli bulaşık oldu olası
Bizim başımızın böyle belası
Özel gelmiş mektebinen kursunan.

Gizli pazarlığın yahşi rızası
Ne bir tesadüftür ne iş kazası
Çok yamandır doğru sözün cezası
Tepem ezer tırpanınan örsünen.

Mahzuni Şerifim necidir neci
Yaktı sinemizi hac'oğlu hacı
Züğürt ah der fakat zenginin piçi
Avrupa'ya gider gelir forsunan....>>


Elveda

Anlaşıldı meyhaneci
Elveda oy oy elveda
Benden başka kimse yoktur
Elveda oy oy elveda.

İçtiğim iftira benim
Ciğerlerim yara benim
Herkes gitmiş sıra benim
Elveda oy oy elveda.

Son kadehim son yudum
Üç sabah burda uyudum
Yoktur hayattan umudum
Elveda oy oy elveda.

Al şu sazı sende kalsın
Param yoktur helâl olsun
Telleri Mahzuni çalsın
Elveda oy oy elveda....>>


Erenler

Geçti Mecnun, Leyla çöllerde kaldı
Bu her neyse bitti erenler.
Dün için gelenler yollarda kaldı
Nasıl geldi ise gitti erenler.

Yunus'lar bu günü anlatıp geldi
Pir Sultan bu günü başıyla yazdı
'Yeysel' daha dünden bu günü sezdi
Bu gün yarın için battı erenler.

Hak değil insana bir hanedanlık
Korkutmasın bizi perilik cinlik
Utanmaya değer şu senlik benlik
Artık canımıza yetti erenler.

Yemyeşil edelim şu bizim bağı
İsterse boş kafa, versin göz dağı
Unutma çağımız uranyum çağı
O Nuh'un gemisi battı erenler.

Çalma düdüğünü hiç oğlu hiçin
İnsan sevmeyeni sevelim niçin
Mahzuni Şerifim yarınlar için
Yarına bak bugün bitti erenler....>>


Erzurumlu Emrah'a Öykünme

Kime açtım ise garip halimi
Hemen bizim ele gel dedi bana.
Gözlerimden döktüm kanlı yaşımı
Götür ateş ile sil dedi bana.

Dedim nerde bulurdum ben o yari
Dedi ki nevsine çal zülfikarı
Dedim nerededir adamın körü
Bak kendi gözüne, bul dedi bana.

Dedim (Necef) nere, dedi özümdür
Dedim (Kabe) nere, dedi gözümdür
Dedim senet nedir, dedi sözümdür
Yalancı ikrarı bol dedi bana.

Dedim cennet nerde, dedi sinemdir
Dedim kahraman kim, dedi yanandır
Dedim Rabbin kimdir, dedi canandır
Bildiğin sultanlar kul, dedi bana.

Dedim namaz nedir, dedi niyazdır
Dedim Muhammet kim? dedi bir özdür
Dedim sidret nedir, kapalı sözdür
Canlı posta namaz, kıl dedi bana.

Dedim Hayber nedir, nefsin kalesi
Dedim matem nedir, sevenin yası
Dedim adem kim, dedi harabın hası
Ara viranede bul, dedi bana....>>


Espri

Bir gerçek yalanım vardır erenler
Deve karıncaya binmiş geziyor
Özüyle işiyle kirli kişiler
Halkın önünde yunmuş geziyor.

Bilenler bir gömlek biçsinler bana
Acep kim benzermiş zalim Mervan'a
Yiğitçe çıkmıştı halkın uğruna
Mahzuni hak ile yanmış geziyor....>>


Eyvah Gönül

Yaktın, yıktın beni böyle
Aman gönül eyvah gönül.
Kerametin neydi söyle
Aman gönül eyvah gönül.

Felç olmuştan diz istersin
Kör olmuştan göz istersin
Kudurdun mu yoksa gönül
Şubatta karpuz istersin.

Bilmem ki neye taparsın
Hem taparsın hem saparsın
Dost edersin düşmanları
Dostu da düşman edersin.

Nettin nettin Mahzuni'yi
Taşa tuttun Mahzuni'yi
Harap ettin Mahzuni'yi
Aman gönül eyvah gönül....>>


Felek

Geçti felek geçti gayri zamanım
Gidiyorum kara gözlüm ağlama
Gök yüzünde kayıp oldu dumanım
Savruldu pazara külüm kalmadı.

Erenler konardı erler göçerdi
Mevla'nın aşkına damla içerdi
Güzeller toplanır ekin biçerdi
Harman savuracak yelim kalmadı.

Mahzuni Şerifim ah bire günler
Kırılmış sazımız telleri inler
Altı top perçemli güzel gelinler
Düğünler tutacak halım kalmadı....>>


Felek

Suyun mu kurudu ey kahbe felek
Gülüp oynadığım günler, gel ha gel.
Yaz bahar ayında dereler gibi
Coşup çağladığım günler, gel ha gel...

Yavru ceylanıdım çölde gezerdim
Yeşil ördeğim gölde yüzerdim
Sarp kayada şahinlere benzerdim
Pervaz kurduğum günler, gel ha gel...

Mahzuni der erenlerin hasından
Gönlümüz kavruldu dostluk yasından
Hacı Bektaş gibi pir kapısından
Düşüp ağladığım günler, gel ha gel......>>


Fermanım Mı Var

Ben de şu dünyanın nesini sevem
Orada savrulan harmanım mı var.
Çıkıp seyran edem hangi yaylayı
Ha deyip kalkacak dermanım mı var.

Anlanmaz da garip gönlüm anlanmaz
Mazlum öldürünce yiğit şanlanmaz
Ağardı saçlarım sözüm dinlenmez
Benim padişahtan fermanım mı var.

Pare pare etti hekim yaramı
Şaşırdım dünyamı ak mı kara mı
Der Mahzuni neyim alacak haramı
Benim soyucak kervanım mı var....>>


Gardaş

İki gardaş gördüm dost pazarında
Bilmem elendi mi gardaş olurken.
Hey erenler gardaş kolay bulunmaz
Gardaş bilindi mi gardaş olurken.

Gardaş güneş olur gardaş bir aydır
Gardaşın okunda gardaş bir yaydır
Bu bir meseledir gardaşa paydır
Göğüs delindi mi gardaş olurken.

Mahzuni Şerifim gardaş değildir
Özü sözü vardır yoldaş değildir
Özü çürük kaya bir taş değildir
Hak'ta elendi mi gardaş olurken....>>


Geçen Günler

Bir dövende harman sürdüğüm zaman
Nice gözlerime toz geldi gitti.
Anamdan babamdan doğduğum zaman
Baharı görmeden yaz gelip gitti.

Belirsizdir gardaş benim durağım
Aldı hep başımı böyle merağım
Ağustos başında yanmış yüreğim
Şubat ayında da buz gelip gitti.

Şu dünyanın ömrü yarımdır yarım
Benim cahillerle yoktur pazarım
Beni çekemeyen zalim dostlarım
Mahzuni dul ama kız gelip gitti....>>


Gel Gönül

Gel gönül aleme sırrını deme
Bir sözü bin söze sakla hele dur.
Her daim başında hayatın kışı
Felek ne gösterir bekle hele dur.

Acele bir işe şeytan karışır
Saburla oturan Hak'ka kavuşur
Felek biziminen hemen savaşır
Şimdilik gücünü ekle hele dur.

Sinemde saplı zalim bıçağı
Nasıhatcı olmuş Hak'kın köpeği
Gel Mahzuni soldurma bu çiçeği
Şimdilik meyvesin kokla hele dur....>>


Gelme Deli

Sizin göçler bu illerden
Gitti artık gelme deli, deli...
Çadır yerinizde otlar
Bitti artık gelme deli, deli...

Bulunmaz kahrını çeken
Bulunmaz yüzüne bakan
Bülbül başka dalda mekân
Tuttu artık gelme deli, deli...

Berçenek uzun yazılar
Orada rüzgâr sızılar
Mor koyunlar dört kuzular
Gitti artık gelme deli, deli...

Bulunmaz Mahzuni sesi
Yoktur yalanda hevesi
Son yolda ümit gemisi
Battı artık gelme deli, deli......>>


Güllere Sitem

Doğar doğmaz bu dünyanın çamuru
Niye gördün kör olası gözlerim
Doluya çevrilmiş bahar yağmuru
Niye baktın kör olası gözlerim?

Katil kulaklarım yardımcı sana
Bakarsın güzelden kötüden yana
Arslanın elinde kalmış ceylana
Niye baktın kör olası gözlerim?

Şu yıldızdır, şu güneştir der iken
Çok çekerim bende bu göz varıken
Bir balina bir ton balık yeriken
Niye gördün kör olası gözlerim?

Mahzuni dünyaya doysam olmuyor
Yalanı doğruya koysam olmuyor
Seni ellerimnen oysam olmuyor
Niye baktın kör olası gözlerim?...>>


Gülyüzlü

Gülyiizlüm bu nazın bu kadar fazla
Hergün aramızda kavga mı olsun?
Eşiğine gelmişidim niyaza
Terlemiş gömleğin soyka mı olsun?

Küfür bilmez idim küfür ettirdin
Döğüş bilmez idim ite çattırdın
Bir gün sayıp beş gün zehir yutturdun
Hele bu sabahın akşamı olsun?

Benim ağladığım üzmez mi seni
Nereden öğrendin buğuzu kini
Bu kadar hor görme sultanım beni
Bin yıllık bir sarhoş softa mı olsun?

Hazreti Hüseyin şahitim ise
Suçumu gösterir bütün herkese
Mahzuni'yi tanı sese gel sese
Bütün ikrarların lafta mı olsun?...>>


Gümüşhacıköyü

Ayrılık zuhretti gene sultanım
Var git gayri zaman neler getirir.
Bir sürüye zeval düşmeyiversin
Belalar kuzuyu meler getirir.

Selâm söyle Gümüşhacıköy'üne
Kölesine, ağasına, beyine
Karlı dağlar düzün mor eteğine
Şubat aylarını siler getirir.

Kimse bilmez şu ormanın kurdunu
Kara kartal yüksek oyar yurdunu
Mahzuni Şerifin gönül derdini
Ağlayı ağlayı güler getirir....>>


Bu bölümde toplam 110 adet Aşık Mahzuni Şerif şiiri bulunmaktadır.

1 2 3 4 5

 

 



anasayfa l notalar l sözler l bağlama l hikayeler l gönül verenler
halk müziği l ozanlar l yazılar l kitaplık l konser-tv l linklerimiz l görüşleriniz

Herhangi bir konuda yazışmak için: turkuler@turkuler.com